Anasayfa/Jeofizik Etütler

Jeofizik Etütler

Jeofizik etütler, yer altının görüntülenmesi, yer dinamik parametrelerinin tayini, zemindeki yapılaşmayı olumsuz etkileyebilecek boşluk, fay vb. süreksizliklerin olup olmadığının belirlenmesi, depremsellik katsayısının tayıni ve fay hatlarının belirlenmesinde kullanılmaktadır. Firmamızca uygulaması gerçekleştirilen yöntemler aşağıda yer almaktadır:

 

JEORADAR (GPR)

Yeraltı radarı ya da genel adıyla GPR (Ground Penetrating Radar), yeraltının sığ tabakalarının araştırılmasında kullanılan jeofizik bilimi tabanlı bir ölçüm cihazıdır. GPR radar ölçümleri ile yeraltındaki tabakaların konumu, fay, kırık ve çatlakların varlığı, zeminde yer alan arkeolojik kalıntılar, altyapı tesisleri, kuyular, kütleler ve boşluklar gibi süreksizlikler belirlenebilmektedir.

Radar sistemi bir sinyal üreticisi, verici ve alıcı antenler ile kayıt biriminden oluşur. Yöntem, yatay doğrultuda elektrik alan vektörü olan (TE:Transvers Elektrik) bir verici anten aracılığı ile yer içine gönderilen çok yüksek frekanslı EM dalgalarının (radyo dalgaları) ara yüzeylerden yansımasının gözlemlenmesi ilkesine dayanmaktadır. Çalışmalarda kullanılacak antene, kaynak dalgası için seçilen bir merkezî frekansın %50 altı ve üstü aralığındaki frekanslar göz önünde bulundurularak karar verilir. GPR radar cihazımızın 1,2 GHz kapalı, 500 MHz kapalı/açık, 250 MHz kapalı, 200 MHz açık, 100 MHz kapalı/açık ve 50 MHz açık antenleri mevcuttur.

 

REZİSTİVİTE (ELEKTRİK – ÖZDİRENÇ)

Rezistivite ölçümleri, yerin litolojik yapısını tespit etmek amacıyla yapılmaktadır. Düşey elektrik sondajı (DES) veya çoklu elektrotlu rezistivite (ÇER) yöntemleriyle gerçekleştirilen çalışmalar, yerleştirilen akım elektrotları aracılığıyla yere verilen elektrik akımı nedeniyle, potansiyel elektrotlarında meydana gelen potansiyel farkın ölçülerek özdirenç değerlerinin hesaplanması prensibine dayanmaktadır. Özdirenç değeri, zeminin su muhtevası, boşlukluluk ve tuzluluk özelliklerine göre değişmektedir. Belirlenen özdirencin düşük olması, zemin dane çapının küçük olduğuna ve su taşıyabilme özelliğinin de az olduğuna işaret etmektedir. Bu yöntemle, yeraltı suyu seviyesi ile yeraltındaki boşluklar, çatlaklar, süreksizlikler de tespit edilebilmektedir.

 

SİSMİK ÖLÇÜLER

Sismik kırılma, sismik yansıma ve MASW yöntemleriyle gerçekleştirilen sismik ölçümler yer altı yapı yapılarının ortaya çıkarılması amacıyla yapılmaktadır. Bu kapsamda, zeminde çeşitli enerji kaynaklarıyla yapay olarak oluşturulan (çok küçük deprem) sarsıntılar, yani elastik dalgalar yer içerisinde yayılırken kırılıp veya yansıyıp geçtikleri ortamların fiziksel (mekanik) özelliklerini taşıyarak yeryüzüne gelirler. Bu şekilde yer içinde yayılarak gelen sıkışma ve kayma dalgalarının hızları (VP ve VS) sismograflarca kaydedilir. Bu kayıtlar jeofizik mühendisleri tarafından değerlendirilerek zemin elastik parametreleri elde edilmektedir. Sismik hızlar bir zeminin (kayacın) yoğunluğuna ve elastik parametrelerine bağlıdır. Elastik parametreler ise kayaçların litolojisine bağlıdır.

 

MİKROTREMOR

Mikrotremör, genlikleri ve peryotları çok küçük olan titreşimciklerdir. Yapay bir kaynak kullanılmadan, kısa süre içerisinde gerçekleştirilen mikrotremör ölçümleri ile yerin dinamik zemin parametrelerinden zemin hakim titreşim peryodu (T0) ve büyütme katsayısı (b) belirlenebilmektedir. Mikrotemör ölçümleri kuzey-güney, doğu-batı ve düşey yönlerde olmak üzere üç bileşenli olarak seçilmektedir. Ölçümlerin gürültü seviyesinin az olduğu zamanlarda alınmasına dikkat edilmelidir.